Batı Urla Köyleri Çevre Koruma Güzelleştirme Kalkındırma Derneği, Barbaros Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile, atıl kalan tarım arazilerinin ekonomiye kazandırılması konusunda işbirliği yaparak, Çiftçi Dostu Projesi’ni geliştirdiler.
Çiftçi Dostu Projesi ile, tarımsal faaliyette bulunmayan veya bulunamayan mal sahiplerine üretim için çağrıda bulunularak tarım arazilerinin milli servet olduğu, ülkece bu arazileri boş bırakma lüksümüzün olmadığı, tarım arazilerini sadece bir yatırım enstrümanı olarak görmemek gerektiği ve tarımsal üretimden gelir elde etmenin en karlı yolunun kooperatifleşmek olduğu vurgulanıyor ve arazi sahiplerine çifti dostu olmak için bazı seçenekler sunuluyor.
Ülkemizde iki milyon hektar tarım arazisi atıl durumda
TÜİK verilerine göre ülkemizdeki 24 milyon hektar tarım alanından yaklaşık 2 milyon hektarı atıl durumda bulunuyor. Tarım arazilerinin atıl durumda olmasının birçok nedeni var. Bunların başında, elde edilen ürünlerin girdi maliyetlerinin yüksek olması, yeterli geliri sağlayacak fiyattan satılamaması ve pazarlanamaması geliyor. Ayrıca arazi büyüklüklerinin miras yolu ile bölünerek ekonomik büyüklüklerini yitirmiş olmaları, hisseli parsellerde mal sahipleri arasında yaşanan anlaşmazlıklar, tarım arazilerinin atıl kalmasının başlıca sebepleri olarak sıralanıyor.
Yatırımcılar tarım arazilerini atıl bırakıyor
Arazilerin atıl kalmasının bir nedeni de aşırı değer artışı. Son yıllarda özellikle pandeminin de etkisi ile kentlere yakın mesafede bulunan tarım arazileri, yoğun talep nedeni ile aşırı değer artışına maruz kaldı. Yıl bazında ortalama %80’lere varan değer artışları yatırımcıların da ilgisini çekti. Ancak büyük bir kısmı, satın aldıkları tarım arazilerini sadece bir yatırım enstrümanı olarak görüyor ve tarımsal üründen elde edeceği kazancı, değer artışı kazancına oranla çok düşük bularak tarımsal faaliyette bulunmuyorlar. Bu arada düşük buldukları tarımsal kazancın bölge halkı için ne kadar büyük bir önem taşıdığını göz ardı ediyorlar.
Amaç yerel kültürü de korumak
Çiftçi Dostu Projesi’nde amaç sadece çok yönlü olarak ekonomik gelir elde etmek değil. Amaç dolaylı olarak kente göçün engellenmesini, tersine göçün sağlanmasını ve böylece yerel kültürün korunmasını da kapsıyor.
Çiftçi Dostu Projesi arazi sahiplerine seçenekler sunuyor
1- Atıl durumdaki tarım arazileri kooperatife kiralanıyor
Arazisinde tarımsal üretim yapmayan, ya da yapamayan mal sahipleri arazilerini kooperatife kiraya verebiliyor. Kurumsal bir muhatap güvencesi ile bir protokol yapıp belli bir oranda gelir elde ederken, ülke ekonomisine de katkı sağlamış oluyorlar. Mal sahipleri kira bedelini, yapılan protokole göre nakit, ürün, ya da mamul olarak alabiliyor. Arazisini kooperatif yararına bedelsiz olarak kullandırmak isteyen mal sahiplerine plaket veriliyor ve kooperatifin web sitesindeki destekçiler sayfasında isimleri kalıcı olarak duyuruluyor.
2- Araziler işletilerek hem istihdam, hem de ürün sağlanıyor
Kendi olanakları ile tarımsal üretim yapamayan arazi sahipleri, bölgelerindeki çiftçileri ücreti karşılığında çalıştırarak kooperatifin alım garantisi verdiği ürünleri yetiştiriyor.
3- Kooperatife ortak olabiliyorlar
Mal sahipleri, eğer nüfus kayıtları ya da ikametleri kooperatifin çalışma bölgesinde ise, ya da o bölgede ikinci bir adres göstererek kooperatife ortak oluyor, böylece hem arazisinden elde edilecek üründen hem de kooperatifin kâr payından gelir sağlıyorlar.
Batı Urla Köyleri Çevre Koruma Güzelleştirme Kalkındırma Derneği üyeleri ve Barbaros Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ortakları Çiftçi Dostu Projesi ile yaptıkları çağrının sadece bölgelerinde değil, tüm Türkiye’de benimsenmesini diliyorlar.